İsviçre, Lübnanlı politikacıların para transferini inceliyor

Lübnanlı ekonomist Mervan İskender’in siyasi isimlerin İsviçre bankalarına yaptığı transferler hakkında ortaya koyduğu bilgiler, sosyal medyayı günlük takip eden Lübnan kamuoyunda şok etkisi yaptı

Fotoğraf: Independent Türkçe

Yayılan söylentilere göre İskender, bir radyo kanalına yaptığı açıklamada, bir öğle yemeğinde İsviçreli bir yetkili ile bir araya geldiğini ve yetkiliyle, "6 siyasi ismin yurtdışına yaklaşık 6,5 milyar dolar transfer ettiğine dair ayrıntılar" paylaştığını söyledi.

Mervan İskender, "Siyasetçilerin yaptığı tüm transferler hakkında İsviçre parlamentosunun değerlendirmelerine ve ellerindeki isimlere sahibim" dedi.

Soruşturma

İskender, "Yayılan bilgiler tam olarak doğru değil. Bu bilgiler, İsviçreli bir televizyon gazetecisinden alındı. Ona röportaj verdim. Ardından Lübnan bankalarının para transferine kısıtlamalarını sıkılaştırmadan önce, 9 Lübnanlı siyasetçi tarafından İsviçre bankalarına aktarılan iki miyar dolar değerindeki transfer hakkında kendisine aktarılan bilgilere binaen ona, İsviçre parlamentosu tarafından yürütülen soruşturmaya dair tutumunu sordum" dedi.

İskender, İsviçre parlamentosunun, bu transferin kaynağını inceleme aşamasında olduğunu açıkladı. Ekonomist ayrıca, bu incelemenin İsviçre makamlarının da yer aldığı ve kara para aklama operasyonlarıyla mücadele taahhüdü bağlamında geliştiğini belirtti.

Soruşturma sonuçlarının ve oylamaların gelecek ocak ayı sonlanmadan ortaya koyulmasının beklendiğini söyleyen Mervan İskender, İsviçre makamlarının oylamadan sonra başvurabilecekleri önlemler hakkında da "Kirli para olduklarının ispat edilmesi halinde doğal tepki, bu transferleri reddetmek olacak. Ancak elbette bu fonların İsviçre bankalarında dondurulması durumu söz konusu olmayacak" dedi.

Konunun, Lübnan yargısının sorumluluğuna bırakılacağına inanılıyor.

Uyarı

Bununla birlikte yargı kaynakları, bu tür ifadelerin yargı sorumluluğu taşıdığını ve güvenilirliklerinin kontrol edilmesi gerektiğini ifade etti.

Aynı şekilde kaynaklar, paralarını Lübnan bankalarından yurt dışına aktaran politikacılar arasındaki farkların ayırt edilmesi gerektiğine de dikkati çekerken, bu fonların kaynağını kontrol etmek ve kaynakların temiz olup olmadığını doğrulamak arasında ayrım yapılmasının politikacıların hakkı olduğunu vurguladı.

İskender’in, bu sorunu, politikacıların paralarını transfer etmek için maruz kaldıkları baskıya değinmek maksadıyla gündeme getirdiği biliniyor. Ancak Lübnan’daki tüm kesimler, bankalardaki mevduatlarında işlem yapmalarını engelleyen ciddi kısıtlamalara tabi tutuluyor. Kaynaklar, Lübnanlı politikacıların paralarını kontrol etme sürecinin başladığını ve durmayacağını söylerken, isimlerin de vatandaşlar açısından şok edici olmasının beklendiğini belirtti.

Bu unsurlar için tek çıkış yolunun, ülkedeki mali ve ekonomik krizle mücadele etme yolunda çalışmak ve Lübnan paralarını ve mevduatlarını korumak olduğunu ifade eden kaynaklar, bunların yapılmaması halinde halkın öfke patlaması yaşayacağına dikkati çekti.   

Moukalled: İsviçreli yetkililerle birlikte çalışıyoruz

İmar ve Ekonomi Dergisi baş editörü ve ekonomist Hasan Moukalled, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, ister kamu parası isterse de kara para olsun, Lübnan’dan başta Cenevre veya New York olmak üzere yurt dışına yapılan transferlerle ilgili dosya ve davaları incelemek için çalışmaların yürütüldüğünü vurguladı.

Avrupa ülkeleri ve ABD’deki çalışmaları nedeniyle kendisine bilgilere erişim izni verildiğini söyleyen Moukalled, “Belgeler tamamlandıktan ve tespit edildikten sonra kamu parasının heder edilip edilmediğine ilişkin gerçekler ortaya koyulabilir” dedi.

Hasan Moukalled, 2020 yılının Ocak ve Şubat ayları arasında söz konusu isimlere karşı dava açma yolunda belgelerin mevcut olduğunu da belirtti.

Moukalled, bir ay önce bir siyasi liderin 300 milyon dolarlık bir mal transferi yaptığını açıklamış ve bu ismin, İlerici Sosyalist Parti milletvekilleriyle arasındaki tartışma dolayısıyla eski Milletvekili Velid Canbolad olduğunu belirtmişti. Daha sonra ise Goldman Sachs bankasına 270 milyon dolarlık benzer bir para akışı yapıldığını duyurmuştu.

Öte yandan ekonomist, hedefinin kesinlikle ‘iftira’ olmadığını vurgulayarak, ifşa ettiği bilgilerin siyasiler açısından kullanılması dolayısıyla duyduğu rahatsızlığı da dile getirdi.

İsviçre ile yapılan anlaşmalar, Lübnan’ı dışlıyor mu?

Öte yandan 10 Aralık’ta İsviçre Parlamentosu, Lübnan da dahil olmak üzere 18 ülkeyle bankacılık alanında bilgi alışverişi için bir anlaşma onayladı. İsviçre parlamentosu tarafından yapılan açıklamaya göre anlaşmanın, vergi kontrolü amacıyla Lübnanlıların sahip oldukları hesaplar hakkında bilgi verilmesini de içeriyor olmasına rağmen Lübnan, Küresel Veri Gizliliği Forumu standartlarını uygulamadığı için 2021 yılında uygulanacak bu anlaşmadan fayda sağlayamayacak.

Bu durum, Lübnan makamlarının, Lübnanlıların İsviçre bankalarındaki ve hatta anlaşmayı imzalayan diğer ülkelerin bankalarındaki hesaplarına dair veri ve bilgi elde etmeleri hususunda bu anlaşmadan yararlanamayacakları anlamına geliyor.

Halk hareketi

Bu tür verilerin, Lübnanlıların İsviçre bankalarındaki hesaplarının boyutunun belirlenmesine yardımcı olacağı inancı temelinde halk hareketinden çok sayıda grup, İsviçre bankalarından Lübnanlıların hesapları hakkında bilgi almak için bu anlaşmaya güveniyordu. Aynı şekilde bu anlaşma sayesinde, vergi kaçakçılığının önüne geçileceği inancı da mevcuttu.

Lübnan’ın, Küresel Veri Gizliliği Forumu standartlarıyla ilgili boşlukları doldurmaya çalışması beklenirken kaynaklar, bugün mevcut olan tek çözümün, Lübnan yargısını İsviçre yargısıyla birlikte çalışmaya itmek ve yolsuzluğa adı karışan isimlerin banka gizliliğinin kaldırılması olduğunu belirtti.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Kübra Şahin

independentarabia.com/node/81376

DAHA FAZLA HABER OKU