Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Cezayir'in yeni Cumhurbaşkanı Tebbun'u tebrik etmedi

Başta Cumhurbaşkanı Macron ve Dışişleri Bakanı Le Drian olmak üzere Fransa’dan Cezayir'e resmi bir tebrik yapılmadı

Cezayir’in yeni Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun / Fotoğraf: AFP

Cezayir’in yeni Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, ülkesinin eski sömürgeci Fransa ile ilişkisi hakkındaki görüşleri sorulduğunda, yerel lehçeyi kullanarak yanıt vermeyi tercih etti.

Tebbun, aynı zamanda Cezayir’de "ciddi diyalog" çağrısı yapan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un cumhurbaşkanlığını tebrik etmemesi hakkında lehçeyle "Ma Nagaubush (Cevap vermeyeceğim. Yani Macron’un ifadesine herhangi bir değer vermeyeceğim)" cümlesi dışında yorum yapmadı.

Öte yandan Macron ve daha sonra Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, yeni Cezayir Cumhurbaşkanının zaferine ilgisizliklerini yansıtır şekilde, "Abdulmecid Tebbun’un kazandığını öğrendik" ifadelerini kullandı.

Fransız yetkililerin açıklamaları, yeni Cezayir Cumhurbaşkanına "Cezayirlilerle ciddi bir diyalog" çağrısıyla devam etti.

Başta Macron ve Le Drian olmak üzere Fransa’dan resmi bir tebrik yapılmadı.

Fransız yetkililer, konu hakkında herhangi bir yorum yapmaktan kaçınırken Macron, yaptığı açıklamada "Cezayir makamlarını, Cezayir halkıyla diyaloğa davet ediyorum. Diyalog, yetkililer ve vatandaşlar arasında açık şekilde yapılmalıdır" dedi.

Jean-Yves Le Drian ise "Cezayir’deki demokratik geçiş sürecinin devam etmesini umuyor ve diyaloğun devamlılığının önemli bir durum olduğuna inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

‘Daha fazla kargaşa’

Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLN) yetkililerinden Cemal bin Hammude, Fransa’nın cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında bile "daha fazla kargaşa çıkarma" girişimlerinde bulunduğunu belirtti.

Bin Hammude, "Hareket, sağlamlık ve güç veren popüler ve ulusal bir armağandı. Ancak Fransa, bunu ulusal devlet tehdidine giriş fırsatı olarak gördü. Halk hareketi, yeni nesille daha fazla dokunulmazlığa sahip" dedi.

Cemal bin Hammude’ye göre sorun, Fransa’nın ilişkilerde bir rakip istememesinden kaynaklanıyor. Zira bu Fransa, bugün açık şekilde halk desteğinin bir sonucu olarak devlet kurumlarıyla karşı karşıya kalacağını biliyor.

Hammude, "Fransa, ticari, savunma ve silahlanma alanlarındaki ilişkilerini çeşitlendirme çabaları dolayısıyla Cezayir’i suçluyor. Yeni vizyon, Fransa’yı pozisyonunu yeniden gözden geçirmeye itecek. Çünkü sızma ve ajanlık faaliyeti, siyasi ve askeri karar dahilinde kapalıdır" dedi.

FLN yetkilisi, "Cumhurbaşkanı Tebbun’un ilk günkü konuşması, Fransa Cumhurbaşkanını kendi boyuta getirdi. Macron, ‘seçim sonuçlarını öğrendik’ cümlesini, aşağılama amaçlı kullandı. Yanıt, son yirmi yıldır eski Cumhurbaşkanıyla yapamadığımız düzeyde yeni ve eşsiz bir ifadeydi" açıklamasında bulundu.

Egemenlik fedakarlığı

Cemal bin Hammude şunları söyledi:

"Eski Cumhurbaşkanının döneminde Cezayir’in siyasi karar çerçevesindeki Fransız lobisi gücü; eski Mücahitler Bakanı Muhammed eş-Şerif Abbas’ın, 2007 yılında Cezayir Havalimanında eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’yi bekleyen resmi protokolden uzaklaştırılması hikayesini akıllara getirdi. Buteflika, Mücahitler Bakanı’nı (Fransız sömürgesine karşı silah tutanların haklarıyla ilgilenen bir bakanlık), yerel bir gazeteye verdiği röportajda Sarkozy ailesinin ‘Yahudi kökenli olması’ hususunda kargaşa çıkarmasından sonra yalnızca birkaç gün terbiye etmişti"

Cezayir Cumhurbaşkanı Paris’in şartına uymasaydı Sarkozy, Cezayir ziyaretini resmi olarak neredeyse iptal edecekti.

Bu çerçevede siyasi analist Ammar bin Cidde, "Yeni Cumhurbaşkanı, önemli bir şey söyledi ‘Cezayir halkını önemsiyorum’. Bu, ağır bir cümle. Egemenlik; halkın meşruiyeti ve daha sonra da yeterlilik ve gıda güvenliğiyle elde edilir. Meşruiyete dönüş, Cezayir rejimi açısından, genel olarak Avrupa ile pragmatik bir şekilde yürütülecek gelecek ilişkilerinde son derece önemli bir güçtür" ifadelerini kullandı.

Bin Cidde, "Şu an çıkar arayışındalar. Ancak yalnızca Cezayir değil, genel olarak Afrika’da da gerçekçi olmayan söylemleri savunuyorlar. Mesela Mali’de İslam Devleti uyarısı yaptılar. Bu durum, gerçekleri çarpıtmakla ilgili bir meseledir. Mali’de yükselen seslere cevaben, kararın bağımsızlığını aramaya koyuldular” dedi. Analist ayrıca, “Fransa, Cezayir’deki olayları ve Cezayir’le yeniden kuracağı ilişkileri gözden geçirmek zorunda kaldı" şeklinde konuştu.

Anlaşmazlıklar abartılıyor mu?

Siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler profesörü Abdurrezzak Sağur, yaptığı açıklamada, uluslararası ilişkilere gelgitlerin hakim olduğunu ve bu ilişkilerin düşmanca kalamayacağını ifade etti. Bu yüzden Tebbun’un, iktidara gelmesi sonrasında derin anlaşmazlıklar hakkındaki iddiaları abarttığını belirten Sağur, "Fransa’nın Tebbun’u Cezayir Cumhurbaşkanı olarak tanımadığını söyleyen bir analiz yapılması mümkün değil. Çünkü açıklama, Cezayir için değil, oradaki Fransızlara yönelik yapıldı" dedi.

Abdurrezzak Sağur, "İki ülke arasındaki ilişkiler, bir aşamada sınırlı kalmayacak. Çünkü bu ilişkiler iç içe geçmiş durumda ve savaş veya barış ilişkileri değil. Ama son derece sıkıntılı ve dengesizler. Ancak iki taraf, her birinin ekonomik çıkarlarını da güvence altına alacak şekilde iyileşme kaydetmek için çaba sarf edecektir. Çünkü modern uluslararası ilişkiler, duygulara değil, bu esaslara dayanıyor ve Fransa, Cezayir’le faaliyet yürütmek zorunda. Bu faktör, ülkemiz tarafından Fransa’ya dayatılmaktadır" değerlendirmesinde bulundu.

Yarın (19 Aralık) yapılması planlanan anayasa yemini töreni, Paris’in Tebbun ile ilişkilerinde dayandığı yaklaşım hakkında net görüntüler ortaya koyacak.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Kübra Şahin

independentarabia.com/node/79571

DAHA FAZLA HABER OKU