PKK'ya karşı yürütülen mücadele veya Kürt sorunu çözümü konuşulduğunda gündeme gelen bir diğer konu da Mahmur Kampı.
Irak Kürdistan Bölgesi'nin (IKB) başkenti Erbil'in güneybatısında kent merkezine yaklaşık 100 kilometre mesafede bulunan kamp, bölgedeki stratejik Karaçoğ Dağı'nın hemen yamacında bulunuyor.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 1998 yılında oluşturulan kamp, Türkiye'nin güneydoğusunda 1994-95 yılları arasında devletin güvenlik gerekçesiyle boşaltılan ya da yakılan sınır köylerinden Irak'a göçen çoğu Hakkari ve Şırnak ağırlıklı 12 bin Türkiyeli Kürt mülteciye ev sahipliği yapıyor.
Türkiye'den Irak'a göç edenler, 8 yer değiştirdikten sonra Mahmur'a yerleşmişler. 1998 yılında bu yana kendi imkanlarıyla kerpiçten evler yapmışlar. Şu anda kampta 3 bin civarında ev var.
Kampın eğitim ve sağlık giderleri BM gözetiminde, Irak merkezi hükümeti tarafından karşılanıyor. Ama ekonomik olarak tek dayanakları BM değil.
Türk diplomatın öldürülmesinden sonra giriş çıkışlar kapatıldı
Erkekler 5 ay (17 Temmuz) öncesine kadar Erbil, Süleymaniye, Dohuk ve Zaho'daki inşaatlarda çalışabiliyordu.
Ancak Türk diplomatın Erbil'de öldürülmesinden sonra kampa, giriş ve çıkışlar kapatıldı.
Nüfusun tamamının Türkiye kökenli Kürtlerden oluşan kamp, IKB sınırları içinde değil. Kampın bulunduğu Mahmur İlçesi, Musul vilayetine bağlı.
Ankara, kampta yaşayanların PKK'ya eleman sağlamak için kullanıldığı görüşünde. Hatta kampta örgüt üyelerinin barındırıldığı ve silahların saklandığını iddia ediyor ve bu nedenle kapatılmasını istiyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı televizyon programında, Mahmur Kampı'nın kapatılması için Bağdat hükümeti ve Birleşmiş Milletler nezdinde çalışmalarının sürdüğünü söyledi.
Irak hükümetini zamanında gerekli önlemleri almamakla eleştiren Erdoğan, "Mahmur Kampı zaten uzun süredir bir terörist kampı niteliğindedir. Erbil şehrinin ortasında diplomatımızı şehit eden teröristlerin Mahmur'la bağlantıları tespit edildi" dedi.
"Bugün terör örgütleri arasında ayrım yapanlar gelecekteki felaketlerin de tohumlarını ekmektedirler" diyen Erdoğan, "Bu nedenle Irak Hükümetine çağrıda bulunduk. Gerek merkezi hükümete gerekse Kuzey Irak'a, 'Komşuluk hukukumuzun gereği olarak kendi topraklarından bize yönelik saldırılarda bulunan terör örgütlerini tasfiye etmelerini beklediğimizi' söyledik. Mahmur'la ilgili de Birleşmiş Milletler ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çünkü oranın Birleşmiş Milletler koordinesinde bir önemi var" şeklinde konuştu.
"Burada yaşayan halk nereden ve niye geldi?"
Erdoğan'ın, bu sözleri Mahmur Kampı'nı bir kez daha gündeme getirdi. Kampta ne kadar insan yaşadığını ve Türkiye'deki tartışmalara nasıl yaklaştıklarını sorduk.
Independent Türkçe'ye Mahmur Demokratik Halk Meclisi Dış İlişkiler Sorumlusu Polat Bozan, Ankara'nın kampı kapatmak için Irak merkezi hükümeti ve BM nezdinde girişimlerinden haberdar olduklarını söyledi.
Bozan, bu kapatma girişimlerinin perde gerisinde, Türkiye'nin kendi vatandaşlarına uyguladığı zulmün teşhir edilmesinden korkusunun yer aldığını iddia etti.
Kapatılma girişimlerinin kampın kurulmasından itibaren sürdüğü aktaran Bozan, "Peki sormak istiyorum. Burada yaşayan halk nereden ve niye geldi? Kampta köyleri yakılmış, devletin dayattığı koruculuğu kabul etmemiş ve göçe zorlanmış insanlar yaşıyor" dedi.
"Bu insanların tek isteği dil, kültür, gelenek ve göreneklerini yaşamaktı" diyen Bozan, "Bu bile çok görüldü. Kamp, yanlış politikalarının sonucudur. Dolayısıyla Türkiye'nin uzun zamandır kampı kapatmak için yoğun çaba sarf ettiğini biliyoruz. Bu girişim yeni değil" diye konuştu.
Kampın kapatılmasına izin vermeyeceklerini kaydeden Bozan'a göre ne Bağdat ne de Birleşmiş Milletler, Türkiye'nin 'Mahmur Kampı kapatılsın' taleplerine boyun eğmez.
"5 aydır Erbil yönetiminin ambargosuyla karşı karşıyayız"
2 bin 500'e yakını kadın, 5 bin civarında da çocuğun, toplamda 12 bin insanın yaşadığını kampın 1995 yılından itibaren BM korumasında olduğunu aktaran Bozan, devamında şunları söyledi:
BM uzun bir süre yardımlarını sürdürdü. Her ne kadar yetersiz olsa da şu an BM gözetiminde Irak merkezi hükümetinin kampta yaşayanlara yardımı devam ediyor. Daha önce kampta yaşayanlar Kürdistan Bölgesi'ne çalışmak için gidebiliyorlardı. Ama 5 aydır Erbil yönetiminin ambargosuyla karşı karşıyayız. Kampa giriş çıkışlar kapalı. Daha önce kent merkezlerinde inşaat gibi yerlerde çalışılmasına izin verilen sivillerin geçişine izin verilmiyor. Yaşayanlar ekonomik ve insani konularda çok mağdur durumda. Kaymakamlık ve güvenlik güçleri gibi kurumlardan izin alınmadan ölüm döşeğindeki hastaların bile geçişine izin verilmiyor.
"Çevrede yaşayan halk endişeli"
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Karaçok ofisi yetkililerinden Diyar Osman ise kampta kalan işletme sahibi, öğrenci ve hastaların şehir merkezlerine gidebildiğini aktardı.
Kampta yaşam koşullarının istenilen düzeyde olmadığını ve bölgedeki IŞİD mensuplarının hareketliliğine dikkat çeken Osman, çevrede yaşayan halkın endişeli olduğunu söyledi.
© The Independentturkish
