3 dünya şampiyonu 3 farklı hayat

Dünya şampiyonu kick boksçular Emine Arslan, Duygu Turan ve Gülşah Kıyak, hem başarılarıyla hem de hayat hikayeleriyle dikkat çekiyor

Duygu Turan - Gülşah Kıyak - Emine Arslan / Fotoğraf: İHA

Antalya'da düzenlenen ve 70 ülkeden 1250 sporcunun katıldığı 2019 Dünya Büyükler Kick Boks Şampiyonası'nda 3 altın madalyayla Türkiye’yi gururlandıran Emine Arslan, Duygu Turan ve Gülşah Kıyak’ın hem başarıları hem hayat hikayeleri dikkat çekiyor.

Kick light 60 kiloda şampiyon olan Gülşah Kıyak aynı zamanda Amiral Vehbi Ziya Dümer Anadolu Lisesi'nde beden eğitimi öğretmenliği yapıyor. Full contact 52 kiloda birinci olan Emine Arslan ise, Bağcılar Belediyesi Gençlik Merkezi'nde görevli. Kick light 50 kiloda yarışan Duygu Turan ise Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hemşire olarak çalışıyor.

Hem işlerine hem de şampiyonalara hazırlıklarını sürdüren milli sporcular, yumruklarını önlerine çıkan zorluklara da sallıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

30 yaşındaki beden eğitimi öğretmeni Gülşah Kıyak, geçtiğimiz yıl kırık koluyla yarıştığı şampiyonada pes etmeyerek Avrupa ikinciliğine ulaştı. Aynı talihsizliği bu yıl da yaşayan milli sporcu, ilk maçında elinde sakatlık meydana gelmesine rağmen müsabakalara devam ederek zorlu rakiplerini eledi ve şampiyon oldu.

Tekstille başladığı yolculuğu şampiyonalarla devam ediyor

Babası vefat eden, 11 yaşındayken annesinin kendisini terk etmesine rağmen hayata sımsıkı tutunan Emine Arslan, çocuk yaşta tekstilde çalışmaya başladı. Kick boksa başlamasının ardından başarılar da art arda gelince, saatleri antrenman yapmasına daha uygun olan bir kariyer merkezinde işe girdi. Türkiye şampiyonluğunun yanı sıra uluslararası başarılarıyla da dikkat çeken 30 yaşındaki Emine Arslan, Antalya'da Türk bayrağını dalgalandırdığı için gururlu olduğunu ifade etti.

 

Duygu Turan-İHA.jpg
Duygu Turan / Fotoğraf: İHA

 

Hastanede hemşire, ringde şampiyon

Hemşirelik yapan 25 yaşındaki Duygu Turan ise spora olan büyük sevgisi nedeniyle antrenmanlardan nöbetlere, nöbetlerden ise antrenmanlara koşuyor.

Üç sporcu da eski milli sporcu ve Kick Boks Milli Takım Antrenörü Hasan Fahri Şen’in Bağcılar’daki spor salonunda müsabakalara hazırlanıyor. Antrenmanlarını birlikte yapan 3 arkadaş, Antalya’dan başarıyla dönmenin de mutluluğunu yaşıyor.

Azimleri, ulusal ve uluslararası alandaki başarılarıyla dikkat çeken 3 kadın sporcunun sonraki hedefi ise 2020 yılında yapılacak Avrupa Şampiyonası'nda da Türk bayrağını dalgalandırmak.

"Nöbetlerden çıkıp antrenmana, antrenmanlardan çıkıp nöbete gidiyorum”

Hastanede hastalarla ilgilenirken iş sonrası antrenmanlara koştuğunu dile getiren Duygu Turan, "Başarının ardında 12 yıllık bir emek var. Sadece benim değil hocamın, ailemin ve herkesin verdiği emek var. Bizim için çok zor bir süreçti. Ben sporun yanında hemşireyim iki mesleğim var. İkisi bir arada gerçekten zor gidiyor. Antrenman yapmak için bazen çok yeterli zamanım olmuyor ama ikisini birlikte sürdürmek zorundayım" ifadelerini kullandı. 

Final müsabakasından önce çok heyecanlı olduğunu dile getiren Duygu, "Ülkem için şampiyon olmam gerekiyor' dedim ve ikinci dünya şampiyonluğunu kazandım" dedi. 

Bir önceki turnuvada kendisini diskalifiye ettiren rakibinden şampiyonluğu alan Duygu, "Onunla da kendi ülkemde final yapıp kazanmak çok gurur vericiydi" değerlendirmesinde bulundu. 

Arkadaşlarının kazandığı şampiyonluklarla ilgili de konuşan Duygu, şu değerlendirmeyi yaptı: 

Onlar için de çok mutlu oldum. Arkadaşlarıma güveniyordum. Gece gündüz demeden çalıştık, 'Sen şampiyon olmadın mı neden tekrar işe geldin' diye soruyorlar. Sonuçta bizim de çalışmamız gerekiyor. Hastalar şampiyon olduğumu öğrenince çok şaşırdılar. 'Gurur duyduk sizinle, iki işi nasıl bir arada yürütüyorsunuz' diye şaşırıyorlar.

 

Emine Arslan-İHA1.jpg
Emine Arslan / Fotoğraf: İHA

 

"Beynimde Rusya’nın marşı çalıyor, neden böyle oluyor diyorum"

Madalyasını şehitlere ve vatani görevini yerine getiren Mehmetçiklere armağan eden Emine Arslan, beşinci sınıfa giderken eğitim hayatını yarıda bırakmak zorunda kaldığını ve 11 yaşında tekstilde çalışmaya başladığını dile getirerek, "22 yaşına kadar tekstilde devam edttim Avrupa ikincisi olduktan sonra Bağcılar Belediye Başkanımız Lokman Çağırıcı bana belediyede görev imkanı sağladı" şeklinde konuştu. 

Turnuvada finale gelene kadar çekişmeli maçlar çıkardığını belirten Emine, altın madalya mücadelesi vereceği final maçından önceki gece yaşadıklarını şöyle anlattı: 

Finalde rakibim Rusya’ydı. Beynimde de Rusya’nın marşı çalıyor, 'Neden böyle oluyor' diyerek kendi kendime İstiklal Marşı’nı okumaya çalışıyorum. Sabaha kadar bu şekilde uyuyamayarak geçirdim. 'Acaba yenilecek miyim ben' diye korku içerisindeydim. O bayrağı dalgalandırmak benim için dünyanın en güzel şeyiydi. Arkadaşlarım benden bir gün önce final yaptı, sıra bendeydi. Benim mutlaka bu organizasyonda şampiyon olmam lazım diye kendimi şartlandırdım. Bundan sonra 2020 Avrupa Şampiyonası’na hazırlıklarımıza başladık. 

 

HasanFahriŞen-Gülşah Kıyak-İHA.jpg
Hasan Fahri Şen - Gülşah Kıyak / Fotoğraf: İHA

 

“Türk milli takımına 3 altını aynı salondan çıkartmak gerçekten büyük başarı”

İşten sonra yaptığı antrenmanlarla müsabakalara hazırlanarak başarıya ulaşan dünya şampiyonu sporcu Gülşah Kıyak, “Gerçekten çok istedik, tek bir hedef vardı; dünya şampiyonluğu. Geçen sene kırık bilekle Avrupa Şampiyonası’na gittim ve finalde İtalyan rakibime yenilmiştim. Şimdi burada aynı rakibimle dünya şampiyonasında final oynadım. İlk maçta parmağımdan sakatlandım, diğer 3 maçı sakat şekilde canım yana yana yaptım. Hiç pes etmedim. Maç ortasında da canım yandı ama inandım. Hedefime ulaşmanın gururunu ve onurunu yaşadım" açıklamasında bulundu.

Gülşah, milli sporcu olmasının yanı sıra 7 yıldır beden eğitimi ve spor öğretmenliği yaptığını vurgulayarak, şunları söyledi: 

Bir yandan beden eğitimi öğretmenliği diğer yandan spor oldukça zor oluyor ama kutsal meslek. Öğrenciler, öğretmenler, idareciler her zaman yanımdalar herkes çok büyük destek sağladı. Çok sevindiler gözlerine baktığımda anlıyorum. Aynı salondayız, aynı ülkenin sporcusuyuz, Türk milli takımına 3 altını aynı salondan çıkartmak gerçekten büyük başarı. Bundan sonraki hedefim 2020 Avrupa Şampiyonası. Dünya şampiyonluğumu tüm Mehmetçiklere, polislere vatan uğruna şehit olan Aybüke Yalçın’a, öyle nesil yetiştirmek istediğin için Eren Bülbül’e, Fırat Yılmaz Çakıroğlu’na armağan ediyorum. Ne mutlu Türküm diyene.

 

 

"Kendim dünya şampiyonu olduğum zaman böyle mutlu olmamıştım”

Öğrencilerinin gecesini gündüzüne katarak bu başarıya ulaştığını ifade eden eski milli sporcu ve Kick Boks Milli Takımı Antrenörü Hasan Fahri Şen, “Öğrencilerim sabah akşam antrenmanları yaparak hazırlandılar. Bunlar hayatlarından fedakarlık yaparak herkes uyurken erkenden kalktılar. Herkes gezmelere, eğlencelere giderken bunlar spora geldiler. Bunun karşılığını dünya şampiyonu olarak aldılar. Gülşah Kıyak öğretmen, herkes bilir öğretmenlerin yorgunluğunu çoğu akşam yorgun geliyor, buradan dinlenerek gidiyor. Duygu Turan hemşire, mesleğini de severek yapıyor. Emine Arslan gençlik merkezinde çalışıyor. 3’ü de hem mesleklerinde hem sporlarında başarılılar. Hayatlarında zorluk olmadan kimse bir şey kazanamaz. Tabi ki koltuklarım kabardı üçüyle de gurur duydum, kendim dünya şampiyonu olduğum zaman böyle mutlu olmamıştım. Sporculara biraz daha destek gerekiyor, inanın ki biraz daha destek görsek çok daha büyük başarılar elde edeceğiz” ifadelerini kullandı.

 

İHA

DAHA FAZLA HABER OKU