Psikopatların özellikleri: Öldürmekten haz duyuyor, kafasına koyduğunu yapıyor ve pişman olmuyorlar

"Psikopatoloji ve Suç" kitabının yazarı Doç.Dr. Hatice Demirbaş ve Cinayet Büro’dan emekli polis Mustafa Bayram toplumda “Psikopat” olarak adlandırılan anti sosyal kişilik bozukluğu olanların özelliklerini sıraladı

Uzmanlara göre anti sosyal kişilik bozukluğu olanların oranı yüzde 5'e ulaşıyor ve erkek "psikopatların" sayısı kadınlara göre 4-5 kat daha fazla/Fotoğraf: piqsels.com

Ordu’da 20 yaşındaki Ceren Özdemir’in Özgür A. adlı kişi tarafından sebepsiz yere öldürülmesi toplumda infiale yol açtı.

Sosyal medyada Özgür A. için “Psikopat” kelimesi sıklıkla kullanılırken, Ceren'in annesi verdiği demeçte "Psikopat birini nasıl cezaevinden bırakırlar?" diye isyan etti.

Psikoloji biliminde "anti sosyal kişilik bozukluğu" olarak adlandırılan psikopatlığı, Adli Bilimciler Derneği Adli Psikoloji Komisyon Başkanı ve “Psikopatoloji ve Suç” kitabının yazarı Doç.Dr. Hatice Demirbaş ile İstanbul Cinayet Büro Amirliği’nde uzun yıllar boyunca görev yapıp buradan emekli olan Mustafa Bayram anlattı. 
 

özgürarduç.jpg
Ceren Özdemir'i öldürdüğünü itiraf eden Özgür A., 14 yıl önce de bir çocuğu öldürmüştü/ Fotoğraf: İHA


"Psikopatları ilk bakışta anlamak mümkün değil"

Doç.Dr. Hatice Demirbaş, "sosyal zekalarının iyi olması" nedeniyle psikopatları ilk bakışta tanımanın mümkün olmadığını söylüyor. 

Demirbaş, bu hastalığı "Sizi ilk etapta etkileyebilir, plan yapabilirler. Ancak hareketlerini kontrol edemezler, dürtüleri ile hareket ederler" diyerek açıklıyor. 

Çocukluk yaşlarında başlıyor

Psikopatlığın çocukluk yaşlarından itibaren “Davranış bozukluğu” olarak başladığını söyleyen Demirbaş, daha o yaşlardan itibaren çevrelerince "sorunlu tipler" olarak görülmeye başlandığını belirtiyor. 

Demirbaş'a göre bu durum, 18 yaşına kadar "davranış bozukluğu", 18 yaşından sonra "anti sosyal kişilik bozukluğu" olarak nitelendiriliyor. 
 

Hatice Demirbaş.jpg
Doç.Dr. Hatice Demirbaş. Fotoğraf: Twitter/@AdliPsikoloji

 

Bu kişilerin toplumsal kurallara ters düşen davranışlar sergilediklerini söyleyen Demirbaş, "Kavgacıdırlar, yalan söylemeye eğilimdirler, evden sık kaçarlar" diyor. 

Dürtülerini kontrol edememeleri de psikopatların bir başka özelliği.

Dürtülerini kontrol edemediklerinden madde, alkol ya da kumar bağımlılığına yatkın olduklarını söyleyen Demirbaş, psikopatların yaptıklarından pişmanlık duymadığını belirtiyor: 

Vicdan duyguları gelişmemiştir. Yaptıkları kötülüklerden pişmanlık duymazlar. Bazen kısa süreli pişman olsalar da bu geçici olur.

Yargılama güçlükleri vardır. Yaptıklarının kötü bir şey olduğunu düşünmezler.


"Öldürdüklerinde haz duyarlar"

Adli Bilimciler Derneği Adli Psikoloji Komisyon Başkanı Demirbaş, psikopatların akıllarına koyduklarını yapma eğilimlerinin güçlü olduğunu söylüyor. 
 

kitap.jpg
Demirbaş kitabında anti sosyal kişilik bozuklukları olanların suçla ilişkisini inceledi / Görsel: Independent Türkçe 

 

Dıştan engellemelere karşı sabırsız davranışlar gösterdiklerinin altını çizen Demirbaş, "Birini öldürdüklerinde haz duyarlar" diyor. 

"Anti sosyal kişilik bozukluğu" sahiplerinin bencil ve sorumsuz olduğunu, başkalarının duygularına aldırmadıklarını söyleyen Hatice Demirbaş, şöyle devam ediyor: 

Normal bir insan yaptığı kötü bir davranıştan ders çıkarsa bile onlar geçmiş denetimlerinden ders çıkarmaz. Aynı hataları tekrar etme ihtimalleri yüksektir.

Başları yasalarla sürekli derde girer. Genellikle bir tutuklanma hikayeleri mutlaka olur.


“Genellikle tanımadıkları insanlara zarar verirler”

Doç.Dr. Demirbaş'ın "Akıllarına gelen her şeyi deneme istekleri yüzünden girdikleri işlerde başarısız oluyorlar" diyerek tanımladığı bu kişiler, güç gösterileriyle de mutlu oluyorlar. 

Demirbaş, geçmişlerinde çoğunlukla bir travma ya da sorunlu çocukluk olan bu kişiler hakkında şunları anlatıyor: 

Her sevgisiz büyüyen anti sosyal kişilikli olacak diye bir şart olmamakla birlikte genellikle sevgisiz, ilgisiz büyürler. Bu sevgi eksikliğini güç gösterisi yaparak kapatılar. Birine zarar vermek için mutlaka tanımaları gerekmiyor. Aile çevrelerinden çok tanımadıkları insanlara zarar vermeyi seçiyorlar.


Toplumdaki oranları ne?

Bu tanıya sahip insanların her birinin insanlara zarar vereceği ya da dürtülerini kontrol edemeyeceği diye şart olmadığını belirten Demirbaş, buna karşın  anti sosyal kişilik bozukluğu olanların toplumlardaki oranlarının yüzde 4 ve 5’leri bulabildiğini ifade etti. 

"Erkeklerde psikopat sayısı daha fazla"

Demirbaş'a göre erkekler arasında kadınlara göre "psikopat" sayısı kadınlara göre 4-5 kat daha fazla. 

Cezaevinde kalan mahkumlar arasında anti sosyal kişilik sorunları olanların oranı ise yüzde 19 ile yüzde 45 arasında değişiyor.

2007’de yapılan bir araştırmaya göre bu oran, yüzde 71’e kadar ulaşabiliyor. 

"Öldürdükleri kişinin çığlıklarından haz duyarlar"

İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği'nde uzun yıllar çalışan ve birçok karmaşık cinayetin çözülmesinde görev alan emekli polis memuru Mustafa Bayram da "psikopatları" ilk başta anlamanın zor olduğunu söylüyor. 

Bu kişilerin rahatsız edici bakış ve yürüyüşlerinin olabileceğini ifade eden Bayram, Ordu’da Ceren Özdemir’i öldüren Özgür A.’nın tam bir psikopat olduğunu belirterek bu tür katillerin özelliklerini şöyle anlattı:

Cinayet sırasında öldürdükleri kişinin çığlıklarından haz duymaları lazım. O hazzı o an hızla kaçmaları gerektiğinde alamadılarsa aynı suçu yeniden işlerler.

Ordu’daki katil yakalanmasaydı belki birkaç gün sonra aynı suçu yine işlerdi.

Daha önce de bu tür insanlarla karşılaştık. Mobilyacı cinayeti vardı. 2001’de Orhan A. adlı katil beş kişiyi öldürmüştü. Her birini kafaya takıp sırayla öldürmüştü.

"Bunlar öldürmekten beslenen insanlar" diyen emekli polis memuru, bazılarının cinsel sapık olduğunu da söylüyor. 

"Öldürdükleri kadınla öldürdükten sonra ilişkiye girenleri var. Bazısı ise öldürmeden önce tecavüz eder" diyen Mustafa Bayram, önce pişman olduklarını söyleseler de aynı suçu yeniden işleyebileceklerini aktarıyor. 

Aynu suçu devam ettirmelerinin en büyük özellikleri olduğunu söyleyen Bayram, "Bu insanların affedilmemesi ve cezaevinden çıkarılmaması gerekiyor" diyor. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU