"Sosyal medya öz saygımıza zarar veriyor"

Her adımınızı sosyal medyada paylaşmanız, ruh sağlığınıza büyük zarar verebilir

(Twitter)

Sosyal medya bağımlılığımızın ruh sağlığımız üzerinde zararlı etkileri olabilir. Sosyal medyayı çok sık kullanmak gitgide artan bir şekilde mutsuz ve yalnız hissetmemize neden olabilir.

Instagram’daki filtrelenmiş fotoğraf yağmuru birçok kişinin öz saygısına zarar veriyor. Yatmadan hemen önce saplantılı bir şekilde Twitter’ınızı kontrol etmek kalitesiz uyumanıza neden olabiliyor.

İşte sosyal medyanın siz farkına bile varmadan ruh sağlığınızı olumsuz etkilemesinin altı yolu…

Öz saygı

Hepimizin kendini eksik hissettiği yönleri vardır. Bazılarını açıkça konuşuruz, bazılarını ise kendimize saklarız. Ancak başkalarının estetik açıdan mükemmel olan Instagram fotoğraflarını gizlice takip edip kendinizi bu kişilerle kıyaslamanız, kendinizden şüphe duymanıza yol açabilir.

Kopenhag Üniversitesi’nin yürüttüğü bir araştırmaya göre Facebook kıskançlığa yol açıyor. Araştırmaya göre Facebook kullanmayan kişiler hayatlarından daha memnun olduklarını söylüyor.

Başka insanların online profillerini incelerken harcadığınız vakit konusunda daha bilinçli olmanız kendinize daha fazla odaklanmanıza ve öz güveninizi arttırmada size yardımcı olabilir.

İnsan ilişkisi

İnsanlar için iletişim kurabilmek ve bir başkasıyla kişisel bağ oluşturabilmek çok önemli. Ancak dikdörtgen ekranlara yapışıp kalmışken bunları başarabilmek zor olabilir. Dostlarımızın dijital yüzlerine gerçek hayattaki karakterlerinden daha çok aşinayız.

Instagram’da 107 bin takipçisi olan eski model Stina Sanders, sosyal medyanın onu zaman zaman nasıl dışlanmış hissettirdiğini anlatıyor.

The Independent’a konuşan Sanders, “Tecrübelerimden biliyorum ki benim gitmediğim bir partiye katılmış arkadaşımın fotoğrafını gördüğümde FOMO (Fear of Missing Out - Bir şeyleri kaçırma korkusu) yaşayabiliyorum. Ve bu da dolayısıyla kendimi yalnız ve endişeli hissetmeme neden oluyor” ifadelerini kullanıyor.

Hafıza

Sosyal medya geri dönüp anılarımıza bakmak için de harika olabilir. Öte yandan hayatınızdan belirli anları hatırlama biçiminizi de değiştirebilir.

When Likes Aren’t Enough (Beğeniler Yeterli Olmadığında) kitabının yazarı Dr. Tim Bono şunları söylüyor: “Eğer tüm dikkatimizi sosyal medya takipçilerimizin hayran olacağı en iyi fotoğrafları çekmeye verirsek gerçek zamanlı olarak deneyimin diğer yönlerinin tadını daha az çıkarırız. Telefonlarımızla çok fazla zaman geçirmek, deneyimin bu diğer yönlerine gölge düşürecek, onlardan alacağımız mutluluğu azaltacak.”

Uyku

Yeterince uyumak en önemli konulardan biri. Ancak çoğumuz uykudan önce telefonlarımızı kullanıyoruz ve bu da uykuya dalmamızı güçleştiriyor.

Konuyla ilgili konuşan Dr. Tim Bono şu ifadeleri kullanıyor: “Sosyal medyada gördüklerimizden dolayı kaygı ve kıskançlık duygularıyla boğuşmak beynin tetikte kalmasına neden oluyor ve uykuya dalmamız güçleşiyor.” Dr. Bono ayrıca mobil cihazlarımızdan yüzümüze yansıyan ışığın “uyku hormonu” olarak bilinen melatoninin salgılanmasını durdurabileceğini ifade ediyor.

Kendinize bir kural koyun ve yatağa girmeden 40 dakika ila bir saat arasında bir süre boyunca telefonunuzla ilgilenmeyin. Ardından bu yeni durumun uyku kaliteniz açısından bir fark yaratıp yaratmadığına bakın.

Dikkat süresi

Endişelenmeniz gereken sadece bilinçaltınız değil, aynı zamanda uyanıkken beyninizin tam olarak ne kadar konsantre olabileceği.

Sosyal medya sayesinde parmaklarımızın ucunda hazır bulunan bilgi miktarını düşünmek inanılmaz ancak bu aynı zamanda insanların dikkatinin çok daha kolay dağılabileceği anlamına geliyor.

Ruh sağlığı

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Sosyal medya yalnızca mutsuzluğa neden olmakla kalmıyor, aşırı ya da kontrolsüz kullanıldığında endişe ya da depresyon gibi ruh sağlığı sorunlarının oluşmasına da yol açabiliyor.

Mart 2018’de bin kişinin katılımıyla yapılan bir ankette Z kuşağından katılımcıların 3’te birinden fazlasının sosyal medyayı temelli bıraktığı kaydedildi. Katılımcıların yüzde 41’i ise sosyal medya platformlarının kendilerini endişeli, üzgün ve depresif hissetmelerine neden olduğunu dile getirdi.

Sosyal medyayı sonsuza dek terk etmek zorunda değilsiniz ancak sizi açmaza sürüklediğini hissederseniz günlük rutininizde sosyal medyasız zaman dilimleri oluşturabilirsiniz. Bu küçük değişiklik size çok iyi gelebilir.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

https://www.independent.co.uk/life-style

Independent Türkçe için çeviren: Sezin Bala

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU