Merkez Bankası’nın faizi belirleyen toplantı sayısında “Amerikan modeli” sona erdi

Faiz oranlarının belirlendiği toplantı sayısını, Amerikan Merkez Bankası’nın yaptığı gibi, yılda sekize indiren Merkez Bankası, bu karardan üç yıl sonra vazgeçti

Fotoğraf: YouTube

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2020’ye ait Para ve Kur Politikası’nı açıkladı. 

TCMB’nin internet sayfasında yer alan 18 sayfalık metinde yapılan en önemli değişikliklerden biri bir yılda yapılan, faiz oranlarının belirlendiği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantılarının sayısıyla ilgili. 

Buna göre temmuzda görevden alınan Murat Çetinkaya’nın TCMB Başkanlığı yaptığı 2017’de her ay bir toplantıdan yılda sekize indirilen PPK toplantıları, yeniden yılda 12’ye çıkarıldı. 

ABD Merkez Bankası (Fed) da yılda sekiz kez toplanıyor. 

"Enflasyon, benzer ülkelere göre hâlâ yüksek" 

Açıklamanın “Para Politikası Gelişmeleri ve İletişimi” başlığı altında TCMB’nin 2019’daki parasal duruşunun detayları ve karar alma süreçleri anlatıldı. 

TCMB’nin temel amacının fiyat istikrarının sağlanması olduğunun hatırlatıldığı açıklamada son dönemde enflasyon dinamiklerinde önemli iyileşmenin kaydedildiği belirtildi. 

“Türkiye’de enflasyon oranı akran ülkelere kıyasla hâlen yüksek seyretmektedir” denilen açıklamada “Enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığı, ülke risk priminin ve uzun vadeli faizlerin gerilemesi açısından büyük önem taşımaktadır” ifadeleri kullanıldı. 

Yerel seçim belirsizliği ve Merkez Bankası’nın rezervleri üzerindeki endişeler nedeniyle Türkiye’nin beş yıllık tahvillerinin risk primi, mayıs ayında 500 baz puana kadar çıkmıştı. 

Yatırım yapanın “parasını alamama” endişesi ne kadar fazla ise risk (CDS) primi de o kadar yüksek oluyor. 

"Yapısal katılıklar azaltılmalı"

Merkez Bankası’nın nihai enflasyon hedefinin yüzde 5 olduğunun hatırlatıldığı açıklamada enflasyonla mücadele konusunda şu değerlendirme yapıldı: 

Para politikasındaki kararlı duruş fiyat istikrarı açısından bir ön koşul olmakla birlikte enflasyonla mücadele deneyimimiz, fiyat istikrarı yolunda para politikasının tek başına yeterli olmayacağını göstermiştir. 

Enflasyonla mücadelede toplumsal mutabakat ve ortak bir çabanın önemi büyüktür. Bu nedenle, tüm paydaşları içeren bütüncül bir çabaya ihtiyaç vardır. 

Uygun bir parasal ve mali duruşun yanında, enflasyondaki düşüşü geciktiren veya zorlaştıran yapısal katılıkların azaltılması önem taşımaktadır. 

Enflasyondaki katılık ve oynaklıkları azaltacak yapısal reformlara devam edilmesi fiyat istikrarına ve toplumsal refaha önemli katkıda bulunacaktır.


Açık piyasa işlemleri için yeni oran

Merkez Bankası’nın metnini 2019 Yılı Para ve Kur Politikası ile karşılaştırdığımızda açık piyasa işlemlerinde bir farklılık göze çarpıyor. 

Buna göre 2020 yılında TCMB Açık Piyasa İşlemleri, portföy nominal büyüklüğünün 2020 yılında azami TCMB analitik bilançosunun yüzde 5’i olarak belirlendi. 

2020 için yüzde bir değerle açıklanan bu miktar, 2018’de 16 milyar lira, 2019 18,9 milyar lira olarak belirlenmişti. 

Açık piyasa işlemleri, para arzını kontrol etmek için kullanılıyor. Hazine bonosu, devlet tahvili ya da çeşitli finansal araçların merkez bankaları tarafından alınıp satılması, piyasadaki para miktarını kontrol ediyor. 

Örneğin, piyasada geçici bir likidite sıkışıklığı olsun. Böyle bir durumda “tekrar satacağım” vaadi vererek tahvil ve bono satın alıyor. Buna bir açık piyasa işlemi olan “repo” adı veriliyor. 


Independent Türkçe 

DAHA FAZLA HABER OKU