Ukrayna savaşı, Rusya ve Çin arasındaki dengeleri nasıl değiştirdi?

"İki ülke arasındaki ortaklık gittikçe asimetrik hale geliyor"

Vladimir Putin, yarın Çin'e gerçekleştireceği iki günlük ziyarette Çin lideri Şi Cinping'le bir araya gelecek (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Ukrayna savaşının Çin ve Rusya arasındaki ticarete etkisini inceledi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in verdiği emirle 24 Şubat 2022'de başlayan Ukrayna savaşının ardından ABD başta olmak üzere birçok Batılı ülke Kremlin'e yaptırım uyguladı. 

WSJ, Çin'in yaptırımlardan etkilenen Rus ekonomisine "can simidi olduğuna" dikkat çekerek, bunun iki ülke arasındaki ekonomik güç dengesini değiştirdiğini yazdı. 

Haberde, Rusya'nın toplam ticaretinin yüzde 33'ünü Çin'le yaptığı, Çin'inse toplam ticaretinin sadece yüzde 4'ünü Rusya'yla gerçekleştirdiği aktarıldı. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bunlara ek olarak iki ülke arasında Sibirya'nın Gücü 2 boru hattının inşasıyla ilgili görüşmelerin sürdüğü de hatırlatıldı. 

Rusya'nın Sibirya bölgesinden başlayıp Moğolistan'dan geçerek Çin'e doğalgaz ulaştıracak hatla Kremlin, Pekin yönetimine 2030'a kadar 98 milyar metreküp doğalgaz ve 100 milyon ton sıvılaştırılmış doğalgaz tedarik etmeyi hedefliyor.

Analizde, Ukrayna savaşı nedeniyle Avrupa'nın doğalgaz ve petrol alanında Rusya'ya bağımlılığını azaltmak için adımlar attığı bir dönemde, Çin'in bu durumu "koz olarak kullanıp Rusya'dan ucuz petrol alabileceği" belirtildi. 

Almanya'daki Carnegie Rusya Avrasya Merkezi'nin direktörü Alexander Gabuev, Rusya ve Çin arasındaki ilişkinin Pekin lehine geliştiğine dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:

Bu, her iki tarafın da birbirine ihtiyaç duyduğu ancak Çin'in lehine giderek asimetrik hale gelen stratejik bir ortaklık. Çin sadece daha güçlü değil, aynı zamanda Rusya'dan çok daha fazla seçeneğe sahip bir ortak. Savaş bu durumu Rusya aleyhine daha da kötüleştirdi. Rusya, Çin'in müstemlekesi haline gelebilir.

Diğer yandan Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, geçen yılki açıklamasında ülkesinin Pekin yönetimine bağımlı hale geldiğine dair iddiaları reddederek "Rusya ve Çin arasındaki ilişkiler bağımlılık değil ortaklık prensibi üzerine kuruludur" demişti. 

Kremlin'in açıkladığı rakamlara göre Rusya'nın Çin'le ticareti geçen yıl 240 milyar dolara ulaşarak rekor seviyeye yükseldi. 

Ancak analizde, bu rakamın Çin'in Avrupa Birliği (AB) ve ABD'yle ticaret hacminin "gölgesinde kaldığına" işaret edildi. Çin, geçen yıl AB'yle 800 milyar dolarlık, ABD'yle de 660 milyar dolarlık ticaret yapmıştı. 

Alman Uluslararası Politika ve Güvenlik Politikaları Enstitüsü'nden Janis Kluge, söz konusu tablonun Pekin yönetimini güçlendirdiğini belirterek şu yorumları paylaştı: 

Çin, yaptırımlar nedeniyle Rusya'nın elinde olmayan neredeyse her şeye sahip. Çin'den ithalat gerçekleşmese Rusya'nın ekonomisi neredeyse anında durur. Bu da Pekin'e Moskova'ya karşı büyük bir koz kazandırıyor.

 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, AA 

DAHA FAZLA HABER OKU